
Komiser Yardımcısı, FETÖ’den Sınav Sorularını Temin Ettiğini İtiraf Etti
Sivas’ta, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında teslim olan ve ifadesinin ardından adli kontrol şartıyla salıverilen komiser yardımcısı O.A, örgüte ilişkin çarpıcı itiraflarda bulundu.
Türk Ceza Kanunu’nun etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini belirterek Sivas Adliyesine gelip teslim olan ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılan komiser yardımcısı O.A. ifadesinde, Polis Akademisi sınav sorularının nasıl çalındığı ve 17-25 Aralık sonrasındaki “ihanet” sürecini anlattı.
Sivas’ın bir ilçesinde görev yapan O.A, ilk ve ortaokulu FETÖ’ye yakın Sincan Samanyolu İlköğretim Okulunda okuduğunu, yapıyla ilk olarak burada tanıştığını, okuldaki öğretmenlerin yönlendirmesiyle 7. sınıfta FETÖ/PDY’ye bağlı Yenirenk Dershanesine gittiğini belirtti.
Liseye giriş sınavlarında polis kolejine girmesi konusunda “ev abileri”nin telkinde bulunduğunu kaydeden O.A, “Ben de gerekli işlemleri yaptım ve sınava girdim ancak puanım yetmediği için giremedim.” ifadesini kullandı.
Daha sonra “ev abileri”nin kendisini polis akademisi ya da askeriyeye düşündüklerini ve buralara başvurmasını söylediğini aktaran O.A, polis akademisi sınavına müracaatta bulunduğunu bildirdi.
O.A, sınavdan önce Hüseyin isimli bir kişinin evine gittiğine işaret ederek, “Beni bir başka kişiyle odaya aldılar. Burada bize bazı soruları cevaplarıyla göstereceklerini söyledi. ‘Anneniz babanız dahi bunu bilmeyecek’ dedi. Vereceği sorular polis akademisinin düzenlediği sınavla ilgiliydi. Bu sınavı veremezsek, akademiye giremiyorduk. Bu anlattıklarım 2009 yılında oldu. Evde bir arkadaş ile beni odaya aldılar. Önce telefonlarımızı aldılar sonra soruları verdiler. ’10-15 dakika vaktiniz var. Sorulara bakın sonra geri alacağız. Sınavda hepsini doğru işaretlemeyin’ dediler. Sorular sayfa sayfaydı, kitapçık halinde değildi. Ertesi gün akademi sınavında cemaat evinde verilen soruların yüzde 90’ının çıktığını gördüm. İkimize gireceğimiz mülakatta nasıl davranmamamız gerektiği konusunda bilgiler verdi. Hatırladığım kadarıyla namaz kıldığımızın belli olmaması için pantolonun diz yapmış olmamasını, giyimimizin düzgün olmasını, cemaatçilerin kullandığı kelimeleri kullanmamamızı söyledi. Ben bu şekilde giderek mülakatı geçtim. 100 kişi alınacaktı, 56’ncı kişi olarak akademiye girdim.” dedi.
Metnin orijinal ve tam halini kaynağından okumak için tıklayın