15-16 temmuz darbe girişimi, Fethullahçı Terör Örgütü ile ilgili yapılan pek çok çalışmaya göre 40 yıllık bir planın son adımıydı. Henüz 20 yaşındayken devleti ele geçirme planları kurduğunu kendi beyanıyla ortaya koyan FETÖ elebaşı Gülen, bu hedefini gerçekleştirmek yolunda takipçilerini emniyet, eğitim, hukuk, askeriye gibi kritik alanlara yönlendirdi. Anadolu halkının ruh köküne aykırı cereyanların, mütedeyyin halkı bu yapılanmanın kucağına itmesiyle iyice palazlanan Fethullahçı Terör Örgütü, 2010’ların başında tıkır tıkır işleyen bir paralel devlet yapılanması olarak ortaya çıktı.
Biz bu çalışmamızda, Mavi Marmara olayı sonrası Gülen’in açıklamaları, 7 şubat MİT kumpası ve 17-25 aralık hükümeti devirme operasyonlarıyla maskesi düşen Fethullahçı Terör Örgütü’nün arka planı ve geçmişini bir yana bırakıp, onun 15 temmuz darbe girişimini gerçekleştiren güç olduğunu delillendireceğiz. Aşağıda listeleyeceğimiz noktalardan pek çoğu, tek başına dahi darbe girişiminin arkasındaki Fethullahçı Terör Örgütü’nü ele vermeye yeterlidir.
15-16 Temmuz darbe girişiminin ana komuta merkezi olarak kullanılan Akıncı 4. Ana Jet Üssü’nde ele geçirilen siviller, Fethullahçı Terör Örgütü ile bağlantılıydı. FETÖ’nün TSK imamı olarak bilinen Yrd. Doç. Adil Öksüz darbenin sivil lideriydi. Adil Öksüz darbe girişimi esnasında Akıncı Ana Jet Üssü’nde bulunmasının sebebi olarak bölgede arsa almak istediğini gösterdi, fakat savcının arsayla ve görüştüğü kişiyle ilgili hiçbir sorusuna cevap veremedi. Adil Öksüz’ün 11 Temmuz’da ABD’ye gidip, darbe girişiminden 2 gün önce, 13 Temmuz’da Türkiye’ye döndüğü anlaşıldı.
Akıncı Hava üssünde yakalanan ikinci sivil, FETÖ şirketlerinden Kaynak AŞ’nin eski Genel Müdürü Kemal Batmaz’dı. Batmaz, 2016 yılında Öksüz ile beraber 4 defa yurtdışına çıktı. 13 Temmuzda Amerika’dan dönen Batmaz, Atatürk Havalimanı’nda Adil Öksüz’le beraber görüntülendi. Hava Üssünde yakalanan darbenin üçüncü sivil yöneticisi ise Harun Biniş’ti. Biniş, kriptolu telefonların usulsüz dinlenmesi konulu FETÖ/PDY soruşturmasında yargılanıyordu. Aynı üste yakalanan Anafartalar Koleji sahibi Hakan Çiçek’in de, FETÖ’nün kurmay Subay imamı olduğu ortaya çıktı.
Paralel Devlet Yapılanması (Fethullahçı Terör Örgütü) soruşturmaları sonucu görevden uzaklaştırılan ve hakkında yakalama kararı bulunan firari eski İstanbul Güvenlik Şube Müdürü Mithat Aynacı, Vatan Caddesi’ndeki İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nü basan darbeci tanklarının içinde askeri kamuflajla ele geçirildi. Ankara’da ise daha önce FETÖ mensubu olmaları sebebiyle görevden uzaklaştırılan emniyet mensupları Recep Güven, Ayhan Falakalı, Lokman Kırcalı ve Gürsel Aktepe, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığını ele geçirmeye çalıştı. Başarısızlığa uğrayan girişimin ardından Kırcılı ve Aktepe yakalandı. Aktepe, ifadesinde Gülen’in ABD’deki malikanesinde 2 gün misafir edilerek sohbetlere katıldığını, darbe girişimi akşamı Tango yazılımından gelen emirle eskiden çalıştıkları binaya geldiklerini itiraf etti.
Darbe girişimi gecesi TRT stüdyoalarını basan darbeci ekibin içerisindeki 4 sivil bilişim uzmanından 3’ü, Fethullahçı Terör Örgütü’ne ait Supercom ve Sürat Teknoloji şirketinin üst düzey sorumlusuydu.
Türksat yayınlarını kesmek için Türksat kampüsüne girmeye çalıştıkları sırada ele geçirilen 4 kişilik bilişimci ekibinden Salih Mehmet Dağköy, Birol Baki ve Aydın Yıldız; FETÖ kurumları çalışanıydı veya FETÖ bağlantısı sebebiyle işlerinden atılmıştı.
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, darbe girişimi esnasında FETÖ militanlarınca rehin alındı. Orgeneral Akar, kurtuluşunun ardından verdiği ifadede, alıkonulduğu sırada darbeci Tuğgeneral Hakan Evrim tarafından, kendisine “sizi kanaat önderimizle görüştürelim” teklifinde bulunulduğunu ve FETÖ elebaşıyla konuşturulmak istendiğini açıkladı. Kendisi bu teklifi reddetti.
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın emir subayı Yarbay Levent Türkkan, darbe gecesi Org. Akar’ı rehin alan ekepteydi. Türkkan, Fethullahçı olduğunu ve girişimin FETÖ tarafından gerçekleştirildiğini polise verdiği ifadede itiraf etti.
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın 17-25 Aralık kumpasının ardından TSK’ya Paralel Yapı (FETÖ) mensubu olarak raporladığı 1774 kişiden 1668 askeri personel, darbede aktif olarak rol aldı.
Birbirinden bağımsız pek çok darbecinin verdiği ve darbe girişiminin Fethullahçı Terör Örgütü bağlantısını ortaya koyan ifadelerin yanı sıra, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a suikast girişiminde bulunan ve başarısızlığın ardından ormana kaçan darbeciler de aynı kaynağı işaret etti. Suikast ekibinde yer alan Yüzbaşı İsmail Yiğit, “buradaki herkes hizmet hareketinden mi?” diye sordu. Bu soruya olumsuz yanıt veren hiçbir suikastçi olmadığı, aynı ekipteki Fethullahçı Astsubay Zekeriya Kuzu’nun itirafıyla sabit hale geldi.
FETÖ’nün medya tetikçilerinden hakkında yakalama kararı bulunan firari Emre Uslu, 14 Eylül 2015 tarihinde attığı bir tweet’te Temmuz 2016 gibi Türkiye’ye döneceğini söyledi. Aynı şahıs 14 Mart 2016’daki başka bir tweetinde ise 22 Temmuz-12 Ağustos aralığı için takipçilerinden uçak bileti istedi.
Darbeden 2 gün önce, 13 Temmuz tarihinde FETÖ elebaşı Gülen’in yakın ekibinden Halis kod adlı Davut Hancı Türkiye’ye geldi. Hancı, 23 Temmuz’da Trabzon’da yakalandı.
FETÖ’nün yurtdışına kaçan akademisyen mensuplarından Prof. Osman Özsoy, darbeden 1 ay önce yaptığı konuşmada profesör yerine albay olarak memlekete daha iyi hizmet edebileceğini söyledi. Özsoy, aynı gün yaptığı konuşmanın başka bir yerinde ise, FETÖ mensuplarını hareketli ve güzel günlerin beklediğini, ülkede darbelerin cuma günü yapıldığını ve Ak Parti üyesi 5-6 milyon kişinin malvarlığına kısa zaman içinde el konabileceğini iddia etti.
FETÖ’nün yurtdışına kaçan başka bir tetikçisi olan Tuncay Opçin, 14 temmuzda attığı tweet’te Cumhurbaşkanı’na yapılan suikasti kastederek “yatakta basıp şafakta asacaklar” diye yazdı.
FETÖ elebaşının sağ kolu olarak bilinen Abdullah Aymaz, FETÖ’nün yayın organı Zaman Gazetesi’ne kayyum atanmasından önce, 16 Şubat 2016 tarihinde 2016 yılının kendileri için çok zor geçeceğini fakat sonunda görevin salih birine verileceğini yazdı. 29 Şubat 2016’daki yazısında ise, “kışladaki defneden haber alıyoruz” diyerek darbe hazırlığını haber verdi; 1980 darbesinden önce Sızıntı’da yazılan bir yazıyı alıntılayarak ” Şimdi de 36 sene sonra, diyorum ki: Yusuflara müjdeler olsun!” ifadesini kullandı.
FETÖ militanlarından, yıllarca Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği yapan firari Ekrem Dumanlı, darbe girişiminin ardından kaleme aldığı yazıda “darbeyi bize sempati duyan askerler yapmış olabilir” itirafında bulundu.
Teröristbaşı Gülen, 21 Mart 2016 tarihinde haki renkli cübbelerle verdiği vaazla orduya mesaj verdi. FETÖ’nün Sızıntı Dergisi de mayıs 2016 sayısında asker elbiseli bir kola bir kapıyı açtırdı, “bahar ve kurtuluş geliyor” göndermesinde bulundu.
Darbe girişiminden 1 hafta önce, 7 Temmuz 2016 tarihinde Fethullahçı Terör Örgütü’ne ait İngilizce yayın yapan Todays Zaman gazetesinin eski genel yayın yönetmeni firari Bülent Keneş, attığı bir tweet’te darbeyi haber verdi: “İyi bir çıkış yok artık! ‘Kötü’, ‘daha kötü’, ‘en kötü’ çıkış var! Kötü olan darbe diyeyim gerisini siz tahmin edin”
Zaman Gazetesi, darbe girişiminden tam 9 ay 10 gün önce, 5 Ekim 2015 tarihinde yayına soktuğu gülen bebek temalı reklamında darbenin ipucunu verdi.
Fethullahçı Terör Örgütü’nün önemli sembollerinden olan, FETÖ elebaşı tarafından yollanan ve üzerlerinde taşıyıcısının örgütteki konumunu belirten harf sembolleri bulunan okunmuş 1 dolarlar, darbe girişiminde bulunan yüzlerce askerin üzerinden çıktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a suikaste giden ekipteki Yüzbaşı Haldun Gülmez’in üzerinde, Fethullahçı Terör Örgütü elebaşının bazı duaları bulundu.
FETÖ tarafından soruları çalınan 2010 KPSS davasında şüpheli olan 40 kişi, darbeci askerlerin eşi çıktı.
Henüz kimsenin ne olduğundan haberi yokken, darbe girişimini ilk haber veren, FETÖ tetikçisi Said Sefa’ya ait haberdar.com sitesi idi.
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen, darbe girişiminin hemen ardından yaptığı açıklamada darbe girişiminde bulunanların kendisini seviyor olabileceğini belirtti. Kendisi daha sonra vatana sahip çıkarak darbeyi püskürten halka terbiyesizce hakaret ederek, onların para aldığını ima edecek denli de alçaklaşacaktı. Teröristbaşı, sonraki demeçlerinde de, başaramadığı işi tamamlamak üzere batılı devletleri Erdoğan’ı devirmeye çağırdı.
Darbe girişiminden önce yazılan ve TSK’daki cemaat kadrolaşmasını konu alan Ağacın Kurdu gibi kitaplarda, Fethullahçı olarak bahsi geçen askerler darbe girişiminde aktif olarak rol aldı, çoğunluğu tutuklandı, bir kısmı ölü olarak ele geçirildi.
Ankara İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Erdal Karlıdağ, darbeden 2 gün önce evine gelen 2 kişinin kendisini darbeden haberdar ettiğini ve tıpkı Karlıdağ gibi Gülen bağlantısı sebebiyle ordudan atılacak olan subayların girişime destek vereceğini bildirdiğini itiraf etti.
Akıncı Üssü’nde Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak’ı rehin tutanlardan olan Astsubay Kıdemli Başçavuş Melih Albayrak, askeri savcılığa verdiği ifadede, darbe girişiminin Fetullah Gülen’in istediği şekilde gerçekleştirildiğini ve Fetö abilerinin karılarının darbecilerin yemeğini dahi hazırladığını itiraf etti. Öte yandan Deniz Kuvvetleri İmamı Orhan Sipahioğlu da darbeyi Gülen’in yaptırdığını itiraf edenlerdendi.
ABD Büyükelçisi John Bass, darbe girişiminin ardından sıcağı sıcağına yaptığı açıklamada darbenin arkasında Fethullah Gülen Örgütünün bulunduğunu itiraf etti. Ayrıca ABD’nin eski Türkiye Büyükelçisi James Jeffrey de aynı fikirdeydi. Darbe girişimi sonrası Türkiye karşıtı tutum takınan Avrupa Birliği dahi, 4 ay sonra mızrağı çuvala sığdıramayarak AB Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı nezdinde darbe girişimini Gülen grubunun gerçekleştirdiğini belirtecekti
15 Temmuz Dosyası Ekibi