
16 Temmuz TBMM Olağanüstü Oturumunda Binali Yıldırım’ın Konuşması
Gazi Meclis’in değerli başkanı, siyasi partilerimizin değerli başkanları, yüksek yargının çok değerli başkanları, değerli misafirler, saygıdeğer milletvekilleri, konuşmamın başında şu muhteşem dizeleri bir kez daha sizlerle paylaşmak istiyorum…
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal
Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır hakka tapan milletimin İstiklâl.
Sayın başkan, değerli milletvekilleri;
Dün gece milletin bağımsızlığını, namusunu korumak için sokağa çıkan, tankların önünde birer kahraman olarak dikilen, o mübarek kanlarıyla, bayrağının hürriyetini, milletinin istiklalini muhafaza eden şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyor, mekânı cennet olsun diyorum. Hepsini bu yüce Meclis’in çatısı altından saygıyla, şükranla selamlıyorum. O kahramanların ailelerine özellikle sesleniyorum, üzülmeyin, hüzünlenmeyin, onlar peygamberlikten sonraki en büyük rütbeye, en büyük payeye, şehitlik mertebesine ulaştılar. O kahramanlar, düne kadar sizin evlatlarınızdı ancak bugün milletin, hepimizin evlatları oldular. Türkiye Cumhuriyeti var oldukça o kahramanların isimleri de yaşayacak. Kabirleri nur, mekânları cennet olsun. Yaralı kardeşlerimi buradan selamlıyorum. Hepsine acil şifalar diliyorum. Değerli milletvekilleri, milletin iradesini teslim almak isteyenler karşısında sokağı teslim alan aziz milletimi buradan, bu yüce Meclis’in Çatısı altından yürekten selamlıyor ve kahraman bir milletin evladı olmaktan büyük gurur duyuyorum. Cumhurbaşkanımız, Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan’a dirayetli dik duruşundan dolayı teşekkür ediyorum. Siyasi partilerimize, siyasi partilerimizin genel başkanlarına dayanışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Emniyet teşkilatımıza, her biri birer Alpaslan, her biri birer Fatih, her biri birer Selahattin Eyyubi olan polislerimizin alnından öpüyorum. Peygamber ocağı Türk Silahlı Kuvvetlerinin vatanını, milletini bayrağını seven, demokrasiye gönülden bağlı her subayını, her astsubayını, uzman, er, erbaşlarını alınlarından Öpüyorum. Darbe karşısında dünyaya örnek olacak bir davranış sergileyen medya temsilcilerimize, medyamıza buradan özellikle teşekkür ediyorum. Sivil toplum örgütlerimize, sabaha kadar kesintisiz ezan ve sela okuyan imamlarımıza, seccadelerinin başında dua eden kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Dünyanın her yerinde bayraklarını alıp sokağa çıkan vatandaşlarımıza, soydaşlarımıza, dost ve kardeş ülkelere teşekkür ediyorum. Değerli milletvekilleri, değerli kardeşlerim, dün gece barikatları aşarak, tankları geçerek, kurşunları savuşturarak, Büyük Millet Meclisi’ne geldiniz, ışıkları yaktınız, genel kurulu açtınız, ya demokrasi ya ölüm diyerek bu salonda dimdik durdunuz. Milletin Meclis’inin üzerine bombalar yağdırmaya başladılar, silahlarla taradılar. Bir tek geri adım atmadınız. Her birinizin Ölümü yanı başında hissettiğini biliyorum. Dünya parlamentolarına, dünya demokrasilerine örnek bir duruş sergilediniz. Millet sokakta istiklaline sahip çıkarken siz de milletin vekilleri olarak burada istiklalinize, demokrasiye, milli iradeye sımsıkı sarıldınız. Bu tavrınızla tarih bu yüce Meclis’i bir daha yazdı. Bu tavrınızla Türkiye’nin tarihini değiştirdiniz. Bu tavrınızla kardeşlik, bir işbirliğini sergilediniz. Milletimizden sonra en büyük övgüyü tabii ki bu gazi Meclis hak ediyor, siz hak ediyorsunuz değerli kardeşlerim. Tabii ki parti ayrımı yapmaksızın bu yüce Meclis’in her bir üyesini, her milletvekilimîzi selamlıyor, millet adına sizlere şükranlarımı sunuyorum. Sizleri büyük bir heyecanla alkışlıyorum.
Sayın başkan, değerli milletvekilleri;
TBMM, Gazi Meclis, 23 Nisan 1920 sonrasındaki en zor, en uzun, en sıkıntılı gecesini yaşadı. İşgal kuvvetleri Polatlı’ya kadar gelmişlerdi ama bu Meclis’e dokunamadılar, dokunmadılar. 1960’ta darbe yapanlar milli iradeye, Meclis ruhuna saldırsalar bile Meclis’in bedenine saldıramadılar. 12 Eylül cuntacıları Meclis’i bombalamadılar. 28 Şubat darbecileri Meclis’e dokunmadılar. Ancak dün gece öyle canice, öyle alçakça, öyle pervasızca bir saldırı gerçekleşti ki millet iradesinin tecelli ettiği Meclis’in, hem ruhunu hem de bedenini hedef aldılar. Bunlar asker değil, bunlar asker kılığında teröristlerdir, canilerdir. Gözleri dönmüştü, gözlerini kan bürümüştü, cinnet halindeydiler, ihanet ve haşhaş akıllarını teslim almıştı. Ancak değerli milletvekilleri, bilmedikleri şuydu; milletin evine dokunanın eli yanar, milletin evine el uzatanın o eli kırılır, milletin evine saldıranın ocağı söner. İşte daha 24 saat geçmeden elleri yandı, o bombalara, o tetiklere basan elleri kırıldı. İnşallah ocakları da ebediyen söndü. Bugün burada tarihe bir not düşmek isterim; bundan sonra 50 yıl, 100 yıl, 1000 yıl bu milletin evine, milli iradenin tecelli ettiği bu Meclis’e kim el uzatırsa akıbeti aynı olacaktır. Hiçbir darbe girişimi yapanların yanına kâr kalmadı, bundan sonra da kalmayacak. İnşallah, bugünden itibaren millettin evine ve milletin iradesine el uzatmayı aklından geçiremeyecektir. Ama geçiren de olursa gözünün önüne bugün hayatları sönmüş darbeciler gelecek ve buna asla yeltenemeyeceklerdir. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, bugün yeni bir gün. Bugün büyük bir badirenin altında 79 milyonun tek yürek olduğu gündür. Bugün AK Parti’nin, CHP’nin, MHP’nin, HDP’nin, Meclis dışındaki tüm siyasi partilerin ortak bir sesle darbeye hayır dedikleri, demokrasiye birlikte sahip çıktıkları gündür. Milletimize, istikbalimize, devletimize ve Meclis’imize yönelik bir saldırıda nasıl bir araya geldiğimizi, nasıl kenetlendiğimizi bütün dünyaya bugün gösterdik. Bugün bir milattır, gece boyunca sergilenen, bugün burada sergilenen dayanışma inanıyorum ki yeni bir sürecin de başlangıcıdır. İnanıyorum ki bu ruhla biz terörü de yeneriz, bu ruhla yaralarımızı da sararız. Bu birliktelik ruhuyla, Allah’ın izniyle, Türkiye’yi Gazi Mustafa Kemal’in işaret ettiği, muasır medeniyetler seviyesine de çıkarırız. Bugün acı bir hadisenin arkasından çoğalan umutların günüdür. AK Parti genel başkanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı olarak Meclis’imizde bugün oluşan birliktelik ruhuna sımsıkı sahip çıkacağımızın sözünü milletimizin huzurunda veriyorum. Vatan Caddesinde, Kızılay Meydanı’nda, havaalanlarında, 81 vilayetin her köşesinde AK partililer, CHP’liler, HDP’liler, MHPliler el ele verdiler, tek yürek oldular. Tek ortak eylem yaptılar. Milletin bu mesajını anladık dediler. Milletin kenetlenen mesajını okuduk dediler. İhanet ve terör karşısında, sarsılmaz birliktelik içerisinde olma talimatını biz milletimizden aldık. Bu tarihi dayanışmayı inşallah ileriye de taşıyacağız. Bir kez daha darbe karşısında kahramanca duran milletime şükranlarımı sunuyorum, şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Bir kez daha partilerimizin genel başkanlarına, başkan vekillerine, milletvekillerine teşekkür ediyorum. İnadına demokrasi, inadına milli irade, inadına barış, inadına kardeşlik. Değerli kardeşlerim, millete darbe yapmaya kalkanlar darbe yemiştir. Darbeyi kendileri yemiştir. 15 Temmuz artık demokrasi nöbetinin tutulduğu gündür. Demokrasi bayramı günüdür. Hayırlı uğurlu olsun diyorum. Sağ olun var olun.